Canın sağ olsun bahar/Münevver Özgenç yazdı…

Ormanda güze doğru bir karınca, sağda solda “On okka yağım var, on okka yağım var” diyerek gezinir dururmuş. Kış uykusuna hazırlanan diğer büyük hayvanlardan bazıları bu övüntüye dudak büküp, kendisine alaycı bakınca, pek bozulan karınca boynunu büküp, “canım benim okkamla” demiş. Yani, yazıp yazamadığım kadarıyla bir vatandaş olarak, yaşanmakta olan ve olup biten her ne varsa, sızlayan vicdan benim, isyan eden bilinç benim, hesap soran us benim.
MÜNEVVER ÖZGENÇ
Madem ki bu kerre mağlubuz doğaya
Değmeden bitmede BAHAR
Netsek, neylesek gayrı.
Ulaşır mı, bir selam salsak altı yüz öncesi Bedreddin’e ve o soylu düşe; “yarin yanağından gayri, her yerde, her şeyde hep beraber”
Ya da daha eskiye, bin yıl evveline uzanıp, ne kasavet, ne gam, bir bahar sofrasında bulup, sokulup da Hayyam’a.
“Gülen yüzünde çiy incisi nevruzun ne hoş
Yeşillikte gönül aydınlatan yüzün ne hoş
Dün geçti gitti, hoş değil ondan söz etmemiz
Hoş tut gönlün, anma dünü bak bugün ne hoş.”
Keşke mümkün olsaydı dediği.
Yoksa, bunca yüzyıl sonra gericiliğin, kör inancın bilgisizliğin sığlığında, olduğumuz yerin gerçekliğine mi yansak!
Bence, ne gül cemaline, ne hoş kelamına doyulmamış bir dost gibi uğurlarken bu seneki MAYIS’ı, yedinci yılında o canım GEZİYE bin selam salmalı.
Bilinsin ki her biri kalbimizde, yaşanmışlıklar daha dün gibi. O bahar yüzlü gençleri tek tek anmalı.
…
Ve de, mademki eski dostlar Mersin Yaşam’ı kurmuş
Arada bir, kıyıdan köşeden yine yazmalı.
Zor olan şu ki, neredeyse altı yıl öncesinde “artık bu uğursuz kuşatmaya ses verecek cümleleri kuramıyorum, sözcüklerim kayıp!” dedikten sonra, güncele nereden, nasıl dalmalı?
Derseniz ki, siyasetin gündemi bunca coşup çağlarken, yazsan ne olur, yazmasan ne olur?
Daha önce de söylesem de, biliyorum daha iyi anlatamam:
Ormanda güze doğru bir karınca, sağda solda
” On okka yağım var, on okka yağım var” diyerek gezinir dururmuş.
Güya bastırmakta olan kışa karşı nasıl da hazırlıklı ve aslında ne kadar çalışkan olduğunu duyurmak istermiş çevresine. Kış uykusuna hazırlanan diğer büyük hayvanlardan bazıları bu övüntüye dudak büküp, kendisine alaycı bakınca, pek bozulan karınca boynunu büküp, “canım benim okkamla” demiş.
Yani, yazıp yazamadığım kadarıyla bir vatandaş olarak, yaşanmakta olan ve olup biten her ne varsa, sızlayan vicdan benim, isyan eden bilinç benim, hesap soran us benim.
Duyan kulağım, gören gözüm.
Bu topraklarda, bugünleri yaşamanın bedeli bin kahır yüklenmiş yüreğim.
Demem o ki, yeniden arada bir kaleme varacak elim.
Bir de madem gitti gidiyor,
içimde kalmasın, baharadır sitemim.
CANIN SAĞ OLSUN BAHAR.
BU SENE DE BÖYLE GELİP GEÇESİN
BİZ EVLERE KISILMIŞKEN
BİN CÜMBÜŞLE BAYRAM EDERSİN
HADİ GEÇTİM IĞDE ÇİÇEĞİMDEN
YEL ESSİN DE, KOKUSU GELSİN
BENİM DALINDAN DUT SEVDİĞİMİ
NERDEN BİLESİN.
Nice baharlara çıkacak canlar sağolsun..