Gericiliğin gözyaşları

“…Ayasofya kiliseden camiye, camiden müzeye çevrilmişti; 86 sene sonra müzeden camiye çevrildi. Sevinçten ağlayanlar var… O sevinçten ağlayanları izleyelim. Gelecekte kim bilir nerelerde, neler yaparken göreceğiz onları…”
ABİDİN YAĞMUR
15 Temmuz darbe girişiminden birkaç sene önce olmalı.
Geceleri radyo dinlemeden edemiyorum.
Fakat gecenin o saatinde şarkı, türkü olmayacak.
Sohbet olacak, ben dinleyeceğim.
İstasyonlar arasında dolaştıkça fark ediyorum ki radyoların çoğu Fettullahçıların.
Onların radyolarında ekseriyetle Fethullah konuşuyor.
Hangi istasyonu çevirseniz ya eski kaset kaydından ya yeni video kayıtlarından Fettullah Gülen sohbeti var.
*
O eski kaset kaydı sohbetlerden birinde, Türkçe ezanın yerine yeniden Arapça ezan okunmasını anlatıyor.
O gün, Türkçe ezana karşı Arapça ezanın okunduğu ilk gün Edirne‘deymiş. Arapça ezanı duyunca sevinçten ağlamış.
Ağlamak ne kelime bir duvar dibine çökmüş hüngür hüngür yaş dökmüş.
*
O anlatıyor ağlıyor, dinleyenler tekbir getiriyor ağlıyor…
Radyo frekansını değiştirirken ‘Gericiliğin gözyaşları’ dediğimi hatırlıyorum.
*
Aradan birkaç sene geçtikten sonra malum darbe girişimi olunca Fettullah‘ın o konuşması geldi aklıma.
Dedim ki…
“Arapça ezan okununca sevinçten ağladım diyenler, 65 sene sonra darbe tasarlayıp TBMM’ye bomba attılar! Acaba darbe girişimi başarılı olsaydı sevinçten ağlayan tek gerici Fettullah mı olurdu yoksa milyonlarca gerici de sevinçten ağlar mıydı?”
*
Ayasofya kiliseden camiye, camiden müzeye çevrilmişti; 86 sene sonra müzeden camiye çevrildi.
Sevinçten ağlayanlar var…
O sevinçten ağlayanları izleyelim.
Gelecekte kim bilir nerelerde, neler yaparken göreceğiz onları.
Neyse…
Bugün yazıyı döneme uyarak bitirelim:
Ayasofya kararı necip milletimize hayırlı olsun!