MÜNEVVER ÖZGENÇ YAZDI: GÜZ YANGINLARI…

“…Bugünlerde ülkeleri, toprakları, yaşam alanları için Soma’da, Kirazlıyayla’da, dört bir yanda Diklenip haksızlığa, gaspa, baskıya “Korkmuyoruz” diyorlar. “KORKMUYORUZ!” Bu kibir, bu karanlık gidici çok yakında! Ne ki, sen gittin aramızdan. Söz öksüz, köşen sahipsiz. Nükte keyifsiz, hiciv küs!…”
MÜNEVVER ÖZGENÇ
Usta kalem Bekir Coşkun’un anısına saygıyla.
Bağışla USTA, yazı bilmem;
Ama, kaybedilen her güzel insanın ardından
Üzülmeyi, yası bilirim.
Sana yaraşır yazabilmek haddim değil, bunu bilirim.
Güzü bilirim bir de
Hüznü bilirim;
En son seni sevdiklerinden, okurlarından ve yaşamdan koparan Ekim’i.
Kendi babamı da bir Ekim sonu yitirmiştik yıllar evveli.
Bu aylardır sığınağı acının ve kederin
Sen de hep sonbahardan ürkerdin.
En çok bu aylarda koyar insana, çalınan yıllar.
Yer bitirir, kırk yıldır hesabı sorulmayanlar.
Bir, bir, bir!
Hepsi birikir
Depreşir yürekte güz sancıları…
Baş suçlusu Eylül, Ekimin ardına gizlenir.
Bir güzel kuşağı almamış gibi
Karanlığı üstümüze salmamış gibi…
Sen tanırdın USTA;
Gericiyi, dinciyi, yobazı bir bakışta
Hoş olmadı başın hiç; çıkarcı, düzenbaz, yandaşla
Kalemin cumhuriyet, çağdaşlık, laiklik şakıdı başta
Hele kadınlara güvenin;
Biliyor musun, sonunda dediğin çıkacak USTA!
“Yürekli, aydınlık yüzlü, gül kokulu, sevgi-şefkat dolu,
yiğit, mert, ilkeli kadınları” ülkemin.
Bugünlerde ülkeleri, toprakları, yaşam alanları için
Soma’da, Kirazlıyayla’da, dört bir yanda
Diklenip haksızlığa, gaspa, baskıya
Korkmuyoruz diyorlar KORKMUYORUZ!
Bu kibir, bu karanlık gidici çok yakında!
Ne ki, sen gittin aramızdan
Söz öksüz, köşen sahipsiz
Nükte keyifsiz, hiciv küs!
Sen son köyüne varalı
Eksildi yazının gözü, pınarı
Çiçekler solgun, gül yaralı!
Tutuşur için için
Bu kez de senin için
Sonbaharda yitirdiğimiz tüm güzel insanlar için
Tutuşur yürekte
GÜZ YANGINLARI…